11 Temmuz 2014 Cuma

Hz. İsa (as)'ın Bir Beşer Olduğuna Dair Kuran'dan Deliller

Allah, Kuran'da Hz. İsa (as)'ın ve annesi Hz. Meryem (as)'ın insani vasıflar gösteren birer elçi olduklarını belirtmektedir. Ayette geçen "yemek yerlerdi" ifadesi, bu önemli gerçeği vurgulamak için özel olarak kullanılmaktadır:

Meryem oğlu Mesih, yalnızca bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçti. Onun annesi dosdoğrudur, ikisi de yemek yerlerdi. Bir bak, onlara ayetleri nasıl açıklıyoruz? (Yine) bir bak, onlar ise nasıl da çevriliyorlar? (Maide Suresi, 75)

Yüce Allah, Hz. İsa (as)'ın doğduğunu, çocukluk dönemi geçirdiğini ve Allah'ın izniyle mucizeler gerçekleştirdiğini de belirtmektedir:
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle iyileştiriyordun, (yine) Benim iznimizle ölüleri (hayata) çıkarıyordun. İsrailoğulları'na apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkara sapanlar, "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrailoğulları'nı senden geri püskürtmüştüm." (Maide Suresi, 110)
Yüce Allah bir başka ayetinde üçleme yanlılarına, tüm diğer insanlar gibi Hz. İsa (as)'ın da Allah'ın dilemesi olmaksızın hiçbir şeye malik olamayacağını hatırlatmaktadır.
Andolsun, "Şüphesiz, Allah Meryemoğlu Mesih'tir." diyenler küfre düşmüştür. De ki: "O, eğer Meryem oğlu Mesih'i, onun annesini ve yeryüzündekilerin tümünü helak (yok) etmek isterse, Allah'tan (bunu önlemeye) kim bir şeye malik olabilir? Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin tümünün mülkü Allah'ındır; dilediğini yaratır. Allah herşeye güç yetirendir. (Maide Suresi, 17)

kedi ördek köpek

Hz. İsa (as), elbette ki Allah'ın çok sevdiği, onurlandırdığı, seçkin kıldığı bir insandır; O'nun peygamberidir. Ama sonuçta bir kuldur. Kuran'da Hz. İsa (as)'ı ilahlaştıranlara karşılık Hz. İsa (as) İsrailoğullarını Tek Allah'a ibadet etmeye çağırmaktadır:
Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryemoğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür. Oysa Mesih'in dediği (şudur:) "Ey İsrailoğulları, BENİM DE RABBİM, SİZİN DE RABBİNİZ OLAN ALLAH'A İBADET EDİN. Çünkü O, Kendisi'ne ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma yeri ateştir. Zulmedenlere yardımcı yoktur." Andolsun, "Allah üçün üçüncüsüdür" diyenler küfre düşmüştür. Oysa Tek bir İlah'tan başka ilah yoktur. Eğer söylemekte olduklarından vazgeçmezlerse, onlardan inkâr edenlere mutlaka (acı) bir azab dokunacaktır. Yine de Allah'a tevbe edip bağışlanma istemeyecekler mi? Oysa Allah bağışlayandır, esirgeyendir. (Maide Suresi, 72-74)
Kuran'da bir ayette, Hz. İsa (as) İsrailoğullarına, şu tebliği yapmıştır:
"Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak üzere Rabbinizden bir ayetle geldim. Artık Allah'tan korkup bana itaat edin. Gerçekten Allah, BENİM DE RABBİM, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na ibadet edin. Dosdoğru olan yol işte budur." (Al-i İmran Suresi, 50-51)
Hz. İsa (as) Yüce Allah'ın, hem kendi hem de bütün yaratılanların Rabbi olduğunu açıklayarak tebliğde bulunmaktadır. Hz. İsa (as)'ın bu tebliğine icabet eden az sayıda havari, Hz. İsa (as)'dan "elçi" olarak bahsetmektedirler:
... Havariler: "Allah'ın yardımcıları biziz; biz Allah'a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza şahit ol" dediler. "Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve elçiye uyduk. Böylece bizi şahitlerle beraber yaz." (Al-i İmran Suresi, 52-53)

Yüce Allah, yeryüzüne uyarıcılar olarak "elçiler" gönderdiğini ve bu elçilerin "Allah'ı bırakıp bana kulluk edin" demelerinin imkansız olduğunu bir ayetinde açıkça ifade etmiştir:
Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine Kitab'ı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonra insanlara: "Allah'ı bırakıp bana kulluk edin" deme (hakkı ve yetki)si yoktur. Fakat o, "Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz Kitab'a göre Rabbaniler olunuz" (deme görevindedir.) (Al-i İmran Suresi, 79)
Yukarıdaki ayetler gibi pek çok ayette delilleri verildiği gibi, Hz. İsa (as); Allah'ın yarattığı kutlu ve mübarek bir elçi, Allah'ın sevgili dostu ve peygamberi ve Allah'a kul olan bir beşerdir. Fakat hiçbir şekilde Allah'ın oğlu değildir; asla ilahlık iddia etmemiş, bundan Allah'a sığınmıştır. Tebliğinde daima Allah'a bir kul olduğunu hatırlatmış ve insanları Allah'a iman etmeye çağırmıştır.

Hz İsa

Rabbimiz, Kuran ve İncil'deki açık delillere rağmen "Allah üçün üçüncüsüdür" diyenleri "küfre düşmüşler" olarak tanımlamaktadır. Üçleme yanılgısı Kuran'da şiddetle karşı çıkılan, Yüce Rabbimiz'in pek çok ayet ile uyarıda bulunduğu çok derin ve büyük bir tehlikedir. Şu anda pek çok Hristiyan kardeşimiz büyük ihtimalle bu büyük tehlikenin farkında olmadan, yalnızca kendilerine öğretilenlere uyarak yaşamını sürdürmektedir. Söz konusu Hristiyanlar, bu büyük tehlikenin mutlaka farkına varmalıdırlar.
Kuran son kitaptır, İncil'i doğrulayıcı olarak gönderilmiştir ve dolayısıyla Hristiyan kardeşlerimiz de Kuran'da bildirilen gerçekleri dikkate almakla yükümlüdürler. Kuran'ın yol göstericiliğine açık olmalıdırlar. Bu, onlar için büyük bir şifa ve rahmet olacaktır.

 atli sutunlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder